Beypazari Turizm Sezonunu Actı

Havaların iyiden iyiye ısınmaya başlamasıyla birlikte turizm sezonunu açan Beypazarı; 01 Mayıs İşçi Bayramının da resmi tatil olması ile birlikte hafta sonu 5000’in üzerinde ziyaretçiyi ağırladı.

Havaların iyiden iyiye ısınmaya başlamasıyla birlikte turizm sezonunu açan Beypazarı; 01 Mayıs İşçi Bayramının da resmi tatil olması ile birlikte hafta sonu 5000’in üzerinde ziyaretçiyi ağırladı.

Kültür turizminin son yıllarda gösterdiği yükselişle paralel olarak, Beypazarı’nı ziyaret edenleri sayısı da her geçen gün artmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 370 Bin’in üzerinde turistin ziyaret ettiği ilçeye bu yıl yabancı turistlerin ilgisi de büyük. Ankara’ya 100 km. uzaklıkta olmasının yanı sıra İstanbul’dan 3.5 saat gibi kısa bir sürede ulaşımın sağlanması ve de uçurtma şenliği, doğa yürüyüşleri uygulamalı atölye çalışmaları gibi düzenlenen farklı kültürel etkinlikler, özellikle hafta sonları alternatif seçenekler arayanlar için Beypazarı’nı oldukça cazip kılıyor.

Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinden gelen turları misafir ettiklerini söyleyen işletme sahipleri; turizm sezonunun nisan ayında yaşadığı yoğunluktan oldukça memnun olduklarını dile getirdiler.

Beypazari Festivali İçin Geri Sayım Basladı

Beypazarı; 06-07 Haziran tarihleri arasında 10.su gerçekleştirilecek “Beypazarı Uluslararası Tarihi Evler, El Sanatları, Havuç ve Güveç Festivali” için hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor

Beypazarı; 06-07 Haziran tarihleri arasında 10.su gerçekleştirilecek “Beypazarı Uluslararası Tarihi Evler, El Sanatları, Havuç ve Güveç Festivali” için hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor. Türkiye’nin her bölgesinden gelecek ziyaretçiler, özellikle de Ankaralılar Beypazarı’ndaki kültürler buluşmasına akın edecekler.

Geçen yıl 130 Binin üzerinde ziyaretçinin akın ettiği Beypazarı Festivali’ne bu yıl daha fazla katılımın olacağı tahmin ediliyor. Kültürlerinin tanıtımını yapacak çok sayıda Belediyenin katılması beklenen festival; 06 Haziran Cumartesi günü yapılacak açılış töreniyle başlayacak.

Kültürler Beypazarı’nda Buluşuyor

Yabancı konuk ülkeler ve belediyeler kültürel özelliklerini yansıtan gösterilerle festivale renk katacaklar. İki gün boyunca şehrin farklı bölgelerinde halk oyunları gösterileri sunacak olan ülke temsilcileri, tüm Beypazarılılar tarafından merakla bekleniyor.

Kültür Festivalinin Vazgeçilemezleri Sergiler

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da çok sayıda sanatçının fotoğraf ve resim sergilerinin yer alacak

Yöresel Kültürler Bir Arada

Çevre il ve ilçelerin yanı sıra bu yıl ülkemizin değişik yörelerinden katılacak 30’u aşkın farklı il ve ilçe Belediyeleri festivalde yer alarak kendi yörelerine özgü ürünleri tanıtacaklar. Festival için hummalı çalışmaların sonuna yaklaştıklarını belirten Beypazarı Belediye Başkanı M. Cengiz Özalp; festivalin büyük bir coşkuyla kutlanacağının altını çizerken katılımcıların daha önce gidip görme fırsatı bulamadıkları yöreler hakkında bilgi sahibi olacaklarını, o yörelere has lezzetleri tadabileceklerini söyledi.

Bu yıl şehir stadyumunda Beypiliç sponsorluğunda düzenlenecek konserlerle dopdolu geçecek festival için işletmeler de hazırlıklarına başladı.

Beypazarı Tarihi

Beypazarı Ankara'nın 100 Km batısında, eski Ankara-İstanbul yolu üzerinde bulunmaktadır. Geçmişte olduğu gibi bugün de Ayaş, Güdül, Nallıhan ve Kıbrıscık İlçelerinin ortasında sosyal, kültürel ve ekonomik merkez olma özelliğini korumaktadır.

Anadolu'nun tarihi seyrine baktığımızda, Beypazarı ilçesine ilk çağda HİTİT, FRİG, GALAT, ROMA, BİZANS, daha sonra da ANADOLU SELÇUKLU ve OSMANLILAR'ın egemen oldukları görülmektedir.

Beypazarı, Roma döneminde, İstanbul'u Ankara ve Bağdat'a bağlayan önemli büyük tarihi geçit yolları üzerinde bulunmaktadır. İlk adı LAGANİA'dır. Bilge UMAR ‘ın Türkiye'deki “Tarihsel Adlar” adlı kitabında Lagania' nın anlatımı yapılmış ve ‘Kaya Doruğu Ülkesi' anlamına geldiği sonucuna varılmıştır.

M.S. 6.yy' a kadar adı Lagania olan Beypazarı'nın adı bu tarihten sonra değişmiştir. M.S. 491-518 yılları arasında hüküm süren Doğu Roma (Bizans) imparatoru Anastasios'un o dönemlerde piskoposluk merkezi olan Lagania' yı ziyaretine atfen şehrin adı, “Lagania-Anastasiopolis” ( ANASTASİOS kenti ) olarak değişiyor.

Türklerin Sultan Alparslan komutasında Anadolu'ya girmesinden kısa bir süre sonra Marmara'ya ulaşmaları ile Beypazarı da ilk Türk akıncıları ile karşılaşmıştır. Selçuklu yönetimindeki Beypazarı, konum itibarı ile sık sık göç eden Türkmen boylarına yurt olmuştur.

Bu boylardan en önemlisi Kayı boyudur. Selçuklu Sultanlığı'nın kendilerine yurt olarak yer gösterdiği bu Türk boyu, Gazi Gündüzalp yönetiminde ilk önce Ankara civarına yerleşmiştir. Osmanlı Devleti'nin kurucusu olan Osman Bey'in dedesi Gazi Gündüzalp'in mezarının Beypazarı'nın Hırkatepe köyünde olduğu bilinmektedir.

Selçuklular döneminde Beypazarı, İstanbul-Bağdat yolu üzerinde önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Beypazarı, Orhan Bey'in Ankara'yı alması ile Hüdavendigar (Bursa) Sancağı'na bağlanarak Osmanlı yönetimine geçmiştir.

Beypazarı 1868 yılından itibaren siyasi yönetiminde yer değişikliği ile Ankara'ya bağlı bir kaza olarak önemini sürdürmüştür.

Osmanlı Devleti'nin toprak rejimi ve askeri sisteminin bel kemiğini oluşturan Tımarlı (Anadolu) Sipahi Merkezleri'nden birisi olan Beypazarı; yöredeki Sipahi Beyi'ne ve ticari, ekonomik hayatın yoğunluğuna istinaden BEĞ BAZARI diye adlandırılmıştır.

EVLİYA ÇELEBİNİN SEYAHATNAMESİNDE BEYPAZARI

Evliya Çelebi, Seyahatnamesi'nde (Hicri 1058 Miladi 1638) Beypazarı'ndan şöyle bahseder:

" İlk kurucusunu bilmiyorum. Fakat ilk fatihi Kütahya beylerinden Germiyanoğlu Yakup Şah'ın veziri Dinar Hezar'dır. Onun için şehre “Germiyan Hezar” da derler.

Haftada bir gün güzel süslü bir pazar kurulup, bütün kıymetli eşyalar bulunur. Halkının uğraşları tiftik keçisi olduğundan, pazarında sof çok satılır. Müşterisi vardır. Senede bin kantar sof ipliği satılır. Sofu olmaz fakat güzel mümeyyizi olur. Pazarına her hafta etraf köylerinden 10 bin insan toplanır.

Şehir Anadolu toprağından Engürü sancağı hududunda olup, İstanbul'da kim Şeyhülislam olursa ona has olur. Padişah hasından ayrılmadır. Müftü tarafından hakimi subaşısıdır. 150 akçelik kazadır. Senelik kadısına yedi kese gelir getirir. Damga emini, Sipahi Kethüda yeri ve Yeniçeri Serdarı vardır. Fakat kale ağası ve neferi yoktur. Kalesi bir dere içinde olup, iki tarafı balık sırtı gibi kaya üzerindedir. Genişliğini bilmiyorum.

Aşağıda şehir iki geniş dere içinde olup 20 mahalle 41 mihraptır. Fakat öyle mükellef camileri yoktur. Çarşı içinde cami güzeldir (Paşa Camii). Hepsi 3060 tane iki katlı evleri vardır. Duvarları kerpiçtendir. Yüzeyleri tahta ile kaplıdır. Medrese Darulhadis ve Darulkurrası vardır. Çünkü talebe bilginleri çoktur. Medreseleri kargir değildir. 70 adet çocuk mektebi vardır. Çocukları gayet temiz ve olgun olup, 700' ün üzerinde hafızı vardır.

Bir Şeyhülislamı var ki; bütün bilginler onunla ilmi tartışmaya girmekten acizdirler. Nakibüleşrafı fadıl değil fakat, gayet cömert bir kimsedir.

Halkının çoğu bilginlerdir. Hepsi renk renk sof giyerler. Türk şehri olduğundan halkı Oğuz taifesidir. Yani Türk kavmi demenin güzel bir ifadesidir. Yedi tane hanı vardır. Çarşı içindeki güzel bir han yanmıştır. Hamamları, 600 dükkanı vardır. Çarşıda kasaplar içinden akan dere kenarında hafta pazarı olur. Dere burada şehrin aşağı tarafından akarak bir nehir vasıtası ile Sakarya'ya dökülür. Şehir yüksek yerde olduğundan caddeleri kumsalca ve kaldırımsızdır. Halkı garipsever ve cömert kişilerdir. Kadınları gayet edepli ve akıllı olurlar.

Bağ ve bahçesi çoktur. Bostanlarından bir çeşit kavun olur ki lezzetinden adamın damağı yarılır. Misk ve hamamber gibi kokusu vardır. Şehir halkının çoğu bu kavundan zerde pişirir. İçine tarçın ve karanfil korlar. Muaviye'nin icat ettiği zerdeden tatlı bir zerde olur. Bir çeşit yeşil armudu olup, yuvarlak olduğu gibi dördü beşi de bir okka gelir. Gayet hoş ve suludur. İstanbul'a nice bin kutu armudu pamuklar içinde hediye gider. Bu armudun eşini acem diyarından başka yerde görmedim. Bir çeşit siyah arpası olur ki, gayet yağlıdır. Ata çok vermekten çekinilmelidir. Sahrasında pirinci olur ki, gayet pişkindir. Velhasıl etrafı geniş, eşyası ucuz ünlü bir şehirdir. Şeyh İvaz dede adında bir de türbesi vardır."